ATLAR/ ARAP ATI
Orta doğu çöllerinin bir yerinde yüzyıllar önce, insan hayal gücünün ötesinde Dünyadaki tüm at türlerinin etkisi altına alacak bir ırk türedi. İşte o tür Arap atı olarak tanımlandı.
Arap atlarının boyları 140 ila 150 cm arasıdır.
Alnı oldukça geniş olup burunları ise küçüktür.
Burun delikleri ise geniştir.
Türünün birçoğunda gözlerinin arka bölümünde sıcak havalarda nefesin daha kolay alınması amacıyla özel bir çıkıntı yer almaktadır.
Arap atları geniş boyunlu olup sırt bölümü ise küçüktür. Sırt bölümünde toplamda 5 adet omur yer almaktadır.
Diğer at türlerinde ise 6 adet omur bulunmaktadır.
Arap atlarının kuyrukları sürekli olarak kalkıktır. Bu nitelikle yalnızca Arap atlarında bulunmaktadır. Bu durum ,Arap atlarının kalitesinin bir göstergesidir.
Arap atları yapısal olarak da zariftirler.
Arap atları oldukça hızlı koşarlar. Bu özellik sayesinde bir at yarışında yer almaları durumunda birçok at yarışı meraklıları tarafından yoğun ilgi görmektedirler.
Safkan Arap atlarının rengi gri ve fındık rengi veya kırmızı renklidir. Siyah renkli Arap atları ise günümüzde çok nadiren bulunabilmektedirler.
Arap atlarının tüyleri bir süre sonrasında renk değişimine uğrayabilmektedir. Ancak derileri tamamen siyah olmakta ve asla değişime uğramamaktadır. Siyah derileri sayesinde güneşin zararlı ışınlarından korunmaktadırlar. İlk Türk topluluğu kabul edilen İskitler(Sakalar) aynı zamanda atı ilk kez evcilleştiren ve askeri alanda kullanan topluluktur.
Atla ilgili atasözleri:
At binene; kürk giyene yakışır
At ölür, meydan kalır; yiğit ölür şan kalır.
At sahibine göre kişner
Atına bakan ardına bakmaz
At yiğidin yoldaşı
At erin kanadı
At bulunur, meydan bulunmaz, meydan bulunur, at bulunmaz.
Ata dost gibi bakmalı, düşman gibi binmeli
İzi at izine karışmak
At koşturmak
At oynatmak
At üstünde kazma kazmak
Ata et ite ot yedirmek
At var meydan yok
Ata binmeden ayaklarını sallamak
Atlar, katır, zebra ve eşeklerle aynı familyadan olan memelilerdir.
Aygır: Erkek at
Kısrak: Dişi at
Tay: Atın yavrusu
Pony: Yavru at değildir, büyümeyen küçük atlardır.
At renklerine "DON" adı verilir.
Başlıca At Donları:
Yağız: Siyah
Kır: Beyaz
Doru: Gövde kahverengi kuyruk ve yeleler siyah
Demir kır: Gri ve Beyaz karışık
Al: Kızıl
Atlarda Yürüyüş normal şartlar altında bir at günlük 6-11km yol kateder. Atlar doğal yürüyüş şekilleri doğuştan gelen yetenek ile yapabildiği halde, eğitimle öğretilebilen özel yürüyüş şekilleride vardır.
Atın yürüyüş şekli şunlardır:
Adeta: Atın kendi halinde yürümesidir.
Tırıs: Binicilikte buna “süratli” adı verilir.
Rahvan: Tırıs hızında bir yürüyüş şeklidir.
Dörtnal: Atın en hızlı yürüyüş şeklidir.
Kendine Güven Duygusunu geliştirir. Kendisinden çok daha büyük ve güçlü bir hayvanı kontrol etme becerisi,çok önemli bir kendine güven duygusu kazandıran unsurdur.
Biniciler ortak bir at sevgisini ve ortak binicilik deneyimini paylaşırlar ve bu paylaşım bir arkadaşlık oluşturmak için iyi bir temeldir.
Atlar büyük ölçüde bakım ve ihtimama gereksinim duyarlar. Bir süre sonra biniciler hayvanlara yürekten bağlanırlar. Onlara karşı ilgileri artarken bakımını da yapmayı öğrenirler. Önce atın ihtiyaçlarını karşılamayı öğrenirler.
Binicilikte kazanılan deneyim türleri sonsuzdur. Ata sarılmaktan ve onu tımar etmekten, at sürmeye, at gösterilerine gitmekten atın bir parçası olmaya kadar, binici sürekli olarak deneyim kazanır ve gelişme gösterir.
Ata binmek insanı mutlu eder.
Orta doğu çöllerinin bir yerinde yüzyıllar önce, insan hayal gücünün ötesinde Dünyadaki tüm at türlerinin etkisi altına alacak bir ırk türedi. İşte o tür Arap atı olarak tanımlandı.
Arap atlarının boyları 140 ila 150 cm arasıdır.
Alnı oldukça geniş olup burunları ise küçüktür.
Burun delikleri ise geniştir.
Türünün birçoğunda gözlerinin arka bölümünde sıcak havalarda nefesin daha kolay alınması amacıyla özel bir çıkıntı yer almaktadır.
Arap atları geniş boyunlu olup sırt bölümü ise küçüktür. Sırt bölümünde toplamda 5 adet omur yer almaktadır.
Diğer at türlerinde ise 6 adet omur bulunmaktadır.
Arap atlarının kuyrukları sürekli olarak kalkıktır. Bu nitelikle yalnızca Arap atlarında bulunmaktadır. Bu durum ,Arap atlarının kalitesinin bir göstergesidir.
Arap atları yapısal olarak da zariftirler.
Arap atları oldukça hızlı koşarlar. Bu özellik sayesinde bir at yarışında yer almaları durumunda birçok at yarışı meraklıları tarafından yoğun ilgi görmektedirler.
Safkan Arap atlarının rengi gri ve fındık rengi veya kırmızı renklidir. Siyah renkli Arap atları ise günümüzde çok nadiren bulunabilmektedirler.
Arap atlarının tüyleri bir süre sonrasında renk değişimine uğrayabilmektedir. Ancak derileri tamamen siyah olmakta ve asla değişime uğramamaktadır. Siyah derileri sayesinde güneşin zararlı ışınlarından korunmaktadırlar. İlk Türk topluluğu kabul edilen İskitler(Sakalar) aynı zamanda atı ilk kez evcilleştiren ve askeri alanda kullanan topluluktur.
Atla ilgili atasözleri:
At binene; kürk giyene yakışır
At ölür, meydan kalır; yiğit ölür şan kalır.
At sahibine göre kişner
Atına bakan ardına bakmaz
At yiğidin yoldaşı
At erin kanadı
At bulunur, meydan bulunmaz, meydan bulunur, at bulunmaz.
Ata dost gibi bakmalı, düşman gibi binmeli
İzi at izine karışmak
At koşturmak
At oynatmak
At üstünde kazma kazmak
Ata et ite ot yedirmek
At var meydan yok
Ata binmeden ayaklarını sallamak
Atlar, katır, zebra ve eşeklerle aynı familyadan olan memelilerdir.
Aygır: Erkek at
Kısrak: Dişi at
Tay: Atın yavrusu
Pony: Yavru at değildir, büyümeyen küçük atlardır.
At renklerine "DON" adı verilir.
Başlıca At Donları:
Yağız: Siyah
Kır: Beyaz
Doru: Gövde kahverengi kuyruk ve yeleler siyah
Demir kır: Gri ve Beyaz karışık
Al: Kızıl
Atlarda Yürüyüş normal şartlar altında bir at günlük 6-11km yol kateder. Atlar doğal yürüyüş şekilleri doğuştan gelen yetenek ile yapabildiği halde, eğitimle öğretilebilen özel yürüyüş şekilleride vardır.
Atın yürüyüş şekli şunlardır:
Adeta: Atın kendi halinde yürümesidir.
Tırıs: Binicilikte buna “süratli” adı verilir.
Rahvan: Tırıs hızında bir yürüyüş şeklidir.
Dörtnal: Atın en hızlı yürüyüş şeklidir.
Kendine Güven Duygusunu geliştirir. Kendisinden çok daha büyük ve güçlü bir hayvanı kontrol etme becerisi,çok önemli bir kendine güven duygusu kazandıran unsurdur.
Biniciler ortak bir at sevgisini ve ortak binicilik deneyimini paylaşırlar ve bu paylaşım bir arkadaşlık oluşturmak için iyi bir temeldir.
Atlar büyük ölçüde bakım ve ihtimama gereksinim duyarlar. Bir süre sonra biniciler hayvanlara yürekten bağlanırlar. Onlara karşı ilgileri artarken bakımını da yapmayı öğrenirler. Önce atın ihtiyaçlarını karşılamayı öğrenirler.
Binicilikte kazanılan deneyim türleri sonsuzdur. Ata sarılmaktan ve onu tımar etmekten, at sürmeye, at gösterilerine gitmekten atın bir parçası olmaya kadar, binici sürekli olarak deneyim kazanır ve gelişme gösterir.
Ata binmek insanı mutlu eder.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder